2023 yılının Kasım ayında Göztepe’yi devralan Bulgar teknik adam Stanimir Stoilov, selefi Kokovic’e göre daha hızlı hücum eden ve presi daha yoğun yapan bir takım yaratmak istedi. Bu anlamda takıma gelir gelmez Doğan gibi bir isimi ilk 11’e yerleştirip ön alan presini öncelik alan Bulgar teknik adam Doğan’ın sakatlığı sonrası ise yabancı sınırlaması nedeniyle Mame Diouf’u liste dışı bırakıp altyapıda denenen Dennis’i A takıma monte ederek ön alan presi temel alan oyunundan vazgeçmedi. TFF 1.ligde Bodrum deplasmanında yaşadığı üretememe ve bağlantı yapacak oyuncu bulamama sorununu da Brezilya Liginden Romulo’yu takıma kazandırarak çözen Stoilov; takımda yarattığı değişim ile Süper Lig biletini almaya hak kazandı.
Stoilov Oyununun Prensipleri
1)Yüksek Pres ve Baskı

Stoilov rakibini ön alanda ve yüksek pres ile karşılamak istiyor. Görselde de görüleceği forvet, 10 numara ve çift merkez oyuncuları rakiple birebir eşleşiyor. Kanat bek oyuncuları ise rakip bek ve kanat oyuncusu arasında konumlanarak hem alan hem de adam markajı görevinde konumlanıyor. Top rakip beke geçerse baskıya çıkarak rakibi çizgiye hapsediyor, top ters kanada gidiyorsa merkeze yaklaşarak bloklar arası mesafeyi kısa tutuyor.
2)Set Savunması

Rakip ön alan baskısını kırdıktan sonra ise takım kendi yarı sahasına yerleşerek kalesinin önüne bir baraj örüyor. Ancak görselde de işaretlenen bölgelerdeki boşluklar rakiplere hep baskı kırma, pas atma, orta açma imkânı sağladı. Bu eksiklik sezon boyunca giderilemedi.
3)Geriden Oyun Kurulum
Günümüz futbolunda geriden oyun kurulumunda kaleciyi dahi pasa dahil eden anlayış ve rakibi üzerine çekip bu baskıyı kırarak rakip alana yerleşme fikri önemsenirken Stoilov bu fikrin tam tersine geriden oyun kurulumunu reddeden, uzun toplara sık başvuran ve düşen topları alarak rakip alana yerleşmek isteyen bir teknik adam. Bu anlamda stoper hattında ve kalecisinde kısa pas takıntısı olmadığı için geride oynayan oyuncularda ayak kalitesini de çok öncelik almıyor.
4)Hücum
Göztepe oyunun en dikkat çeken yönlerinden birisi ise rakip kaleye olabilecek en hızlı şekilde gitmek. Futbolda klasikleşen bir söz vardır “Savunma hücumdan başlar”; Stoilov oyununda ise bu klasikleşen sözün dahi tersi uygulanır. “Hücum savunmadan başlar”
Göztepe topun rakipte olmasını ister, uyguladığı pres ve baskıyla topu kazandıktan sonra rakip kaleye olabildiğince hızlı inmeyi amaçlar. Set savunmasında oturduğu anlarda dahi; 10 numara ve 2 forvetini daha önde konumlandırarak savunmadan hücuma geçişlerde hem 3 oyuncuyla geçiş dener; hem de rakip savunma ve orta saha arasını koparmak ister. Aşağıdaki görselden bu daha net anlaşılacaktır.

Ancak Göztepe’nin sezon boyunca çözüm üretemediği sorunlardan birisi de kapanan rakipleri açamaması ve topun ayağında kaldığı sürelerde hücumunun verimsizliğinin artmasıydı.
Bu konuyu biraz da oyuncu özelinde açmamız lazım; Romulo, Juan, Emersonn, Kubilay forvet hattında kilit açacak profilde tek oyuncu Romulo’ydu. Juan, Emersonn ve Kubilay ise hem sakatlık süreçleri hem de oyun profilleri nedeniyle sezon boyunca Romulo’ya bu konuda destek veremedi. 10 numara pozisyonunda oynayan Matsuki, Tİjanic ve Hugo hattında Matsuki ve Hugo’nun sezon boyunca oyuna adapte olamaması, Tijanic’in istikrarsızlığı Romulo’yu bir kez daha yalnız bıraktı. Sağ kanatta Ogün ve Nielssen’in oynadığını düşünürsek bu iki oyuncudan Ogün’ün topla ilişkilerinin kötü olması, Nielssen’in de ilerleyen yaşı bu bölgeden de hücuma istikrarlı katkı getirmesine engel oldu. Sol kanat bekte Djalma, Romulo’ya set hücumunda en çok destek veren oyuncuydu ancak onun da sakatlanıp sezonu kapatması yine set hücumlarında çözümsüzlüğe neden oldu. Orta sahada yer alan Dennis’in toplu oyunda yetersizliği; sezonun başında Romulo-Tijanic-Djalma hattına en çok destek veren oyuncu olan Solet’in sezonu erken kapatması yine sorunların bir başka nedeniydi.
Anlaşılacağı üzere Göztepe’nin oyun kimliği tamamen geçiş hücumlarına dayalıyken top ayağında kaldığı anlarında ise set hücumu olarak tek katkı veren oyuncunun Romulo olması büyük problemdi. Teknik yapısı güçlü oyuncu sayısının azlığı, sahadaki tüm oyuncuların yoğun mücadele içinde olması nedeniyle bitiricilik anlarında yorgun kalan oyuncular düşünülürse sezon boyunca yaşanan en büyük problem işte bu bitiricilikti.
Yeni Sezona Bakış
Göztepe yönetimi Süper Lige çıktığı ilk sezonda hedefini ilk 10 olarak koymuş olsa da teknik direktör Stoilov Avrupa yarışını dillendirerek camianın beklentilerini arttırmıştı. İlk sezonda bu hedef tutmamış olsa da yeni sezon öncesinde onursal başkan Mehmet Sepil “bu sezon yönetim olarak da hedefimiz Avrupa’ya katılmak” diyerek Stoilov’un beklentisine bu sezon destek verdi.
Yeni sezon hazırlığı öncesinde Göztepe’de en büyük beklenti Romulo’nun durumu. Güncel haberlere bakarsak Romulo’nun ayrılığı artık kimseye sürpriz olmayacak. Geçen sezondan bugüne takımın set hücumlarında en büyük silahı olan Romulo’nun ayrılığı takımda rollerin yeniden belirlenmesi anlamına geliyor. Şimdi olan transferlere ve olası rol dağılımına bakalım;
-Godoi: 30 yaş bareminin üzerinde olmasına rağmen fiziksel yapısı ve hızı olarak Göztepe savunmasında liderlik yapabilecek bir isim. Mevcut stoper hattında Taha, Furkan, Heliton ve Bokele’nin varlığını düşünürsek; stoper hattından bir ismin ayrılığı gündeme gelmezse sağ stoperde Taha, Furkan, Bokele’den birisinin formayı alıp stoperin merkezinde Godoi, sol stoperde ise Heliton’un görev alacağını bekleyebiliriz. Bu stoper hattı rakibin uzun toplarını karşılayabileceği gibi öne baskıya çıkma, geri koşma ve uzun top atma anlamında da takıma uyum sağlayacaktır. Heliton geçen sezon bağlantı olabilen forvetlere karşı yetersiz kalabilmiş olsa da Godoi ile birlikte yeni mevkisi olacak sol stoper performansını iyi gözlemlemek gerekiyor.
-Arda Okan ve olası sol bek transferi: Göztepe’nin oyununda en çok gelişme kat edecek bölge ise bekler olacak gibi görünüyor. Nielssen’in ayrılığı, Ogün’ün rotasyona geçecek olmasını düşünürsek Arda Okan sağ kanadın yeni sahibi olacak gibi görünüyor. Arda hem fizik yapısı hem yüksek temposu hem de hücumda vereceği ekstra katkılar ile geçen sezona göre bölgenin daha iyi olacağının sinyalini veriyor. Sol beke ise henüz transfer yapılmamış olsa da oraya fizik kalitesi üst düzey, ortalama üstü seviyede teknik yapıya sahip ve tüm çizgiye tempo katacak bir oyuncu gelirse her iki çizgiden üst düzey katkı alınması beklenebilir.
-Rhaldney: Göztepe’de orta saha merkezinde ligin ilk başlarında Solet-Dennis ikilisini izledik. Burada Solet hücuma katılan, topla ilişkileri yöneten bir roldeyken Dennis daha çok merkezi savunma geçiş savunması yapma anlamında katkıları oluyordu. Solet’in sakatlığı sonrası bu bölgede formayı kapan Miroshi ise Dennis’in yaptığı katkının benzerini yapıyor topla ilişkide Dennis’ten daha iyiyim mesajı verirken fizik güç anlamında Dennis’in daha gerisindeydi. Bu yeni rolde Miroshi biraz daha savunmacı roldeyken Dennis topla ilişkiler anlamında daha fazla sorumluluk almaya başlamıştı ama bu konuda beklentileri karşılayamadı. Rhaldney transferini bu beklentilere karşılık olarak düşünürsek Dennis’in rolünde ondan daha iyi pas yeteneğine sahip bir oyuncu olduğunu ve hücumda oyunu biraz daha ileriye götürebilecek oyuncu olduğunu söyleyebiliriz.
-Janderson ve Sabra: Janderson Stoilov’un özellikle istediği bir isim. Romulo’nun ayrılığı sonrası herkes bu tarz bir isimi bekliyor ancak Romulo’nun benzerini bulmak çok da kolay olmasa gerek. Bu nedenle Göztepe’de geçen sezona kıyasla hücum rollerinin yeniden belirlenebileceğini söyleyebiliriz. Bugünden bir tahmin yapmamız gerekirse Göztepe Romulo yerine Janderson’u yerleştirecek gibi görünüyor. Bu konuda geriden uzun vurulan topların karşılayıcısı Janderson olacak, düşen toplara Juan, Emersonn ve bir diğer yeni transfer Sabra hamle yapacak gibi görünüyor. Burada esas nokta Romulo’nun oyuna kattığı bağlantı kalitesini kimin sağlayacağı? Bu sorunun cevabını biraz da yeni 10 numara belirli olunca alacağız gibi görünüyor.
Özetle; Göztepe geçen sezon Romulo’nun yaptığı bağlantıları yeni 10 numarasından almayı planlayıp Janderson’u daha önde hava topu karşılayıcısı olarak kullanacağını söyleyebiliriz. Çünkü Romulo-Juan-Tijanic’in varlığında hava toplarının net bir karşılayıcısının olmaması Stoilov’un istemediği bir durum olsa ki Janderson transferinde bu kadar ısrarcı oldu.
Son söz; Göztepe’de ayrılan oyuncuların ve bölgesinde istenileni veremeyen oyuncuların analizi detaylı yapılmış olsa gerek ki ayrılan oyuncuların yerine direkt yeni hamleler yapıldı. Şu an sol bek ve 10 numaraya yapılacak ilk 11 seviyesi yabancı hamleler ile; orta sahaya yapılacak bir yerli takviyesi sonrası kemik kadro oluşmuş olacak. Bunlara ek olarak olası sürpriz ayrılıkların yerlerine hamle düşünülecektir. Özellikle sol bek ve 10 numara hamleleri de yukarıda belirttiğimiz planlamaya uygun olursa; Göztepe yine geçen sezondan ezberleten oyununu devam ettirecektir ancak Romulo’nun ayrılığı sonrası yeni düzende topu daha çok havadan kullanan ve topun rakipte kalmasını daha çok isteyen bir takım olacak gibi görünüyor.
